16 Nisan 2019 Salı

  Prof. Dr. Bruce Lawrence, Üsküdar      Üniversitesi’nde verdiği Konferans 



 Yaptığı Kur’an-ı Kerim çalışmaları ile bilinen Duke Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bruce Lawrence, Üsküdar Üniversitesinde konferans verdi. Ben ve arkadaşlarım bu konferansa katılmaktan büyük mutluluk duyduk.Çünkü bu tür konferanslara, söyleşilere katılmak iletişim fakültesinde okuyan öğrenciler olarak gelişimimiz açısından çok büyük bir önem teşkil etmekte. Bu tür organizasyonlara sık sık ders programına uyduğu taktirde katılım göstermeye çalışıyorum. Bu orginazsyonlar kişisel gelişimimiz açısından, mesleki açıdan, gelişmemiz açısından, dünyaya bakışımız açısından, bilmediğimiz konularda gelişmemiz açısından vs. bir çok konuda bizim gelişmemize büyük katkı sağlar. 

Üniversitemizin Altunizade Kampüsünde Nermin Tarhan Konferans Salonunda gerçekleşen organizasyonda  Prof. Dr. Bruce Lawrence, “Biyografi, Hafıza ve Lisan: 17. YY’da Kuzey Hindistan’da Kadiriyye” başlıklı konferansa büyük bir ilgi vardı.Üniversitemizin Rektör Danışmanı Cemalnur Sargut, açılış konuşmasında Prof. Dr. Bruce Lawrence’ın 18 yıllık kardeşi, dostu olduğunu söyleyerek “Kendisine kardeşim diyorum çünkü kendisinin İslam’a yaptığı hizmetlerden dolayı çok büyük bir saygı duyuyorum.“ dedi.

Cemalnur Salgut konuşmasının devamında profesörün kendisine neler kattığından bahsederek devam etti. Profesörün Kuran-ı Kerim'e ne kadar değer verdiği ve sürekli yanında taşıdığından bahsetti. Hatta bir keresinde çok ağır bir kalp krizi geçirdiği ve hastaneye kaldırılmış.Cangüzel'in kendini ziyarete gittiğinde ise başucundaki Kuran’ı Kerim'i göstermiş ve ‘Ben bununla geldim hastaneye yattım' demiş. İşte böyle güzel birinden bir şeyler dinleyeceksiniz diyerek sözlerini tamamladı. 

Profesör ise Hindistan’daki tarikatlardan ve bunların tarihsel sürecinden bahsetti. Hindistan’da tasavvuf anlayışını ele alan Profesör  tarikatların içinde bir çok farklı görüş bulunduğunu söyledi. 








                                                                                                                        





                                                                                                                         Yaşar Yılmaz
                                                                                                                           180403081






31 Mart 2019 Pazar

Radyo Üzerine

Sorum: Radyoya ulaşım kolay mıydı ?

Dedemin Cevabı: Çok zordu.Şimdi gibi değil o zaman yokluk vardı.Sadece belli yerlerde vardı.Dinlemek için oralara gitmek zordundaydık.

Sorum: Radyo ilk olarak nerelerde bulunurdu ?

Dedemin Cevabı: Radyo ilk çıktığında sadece köydeki kahvemizde vardı.Haber dinlemek için sürekli kahveye giderdik.

Sorum: Radyoya ulaşan insanlar bunu çevresiyle nasıl paylaşıyordu ?

Dedemin Cevabı: Kahvede haberi dinleyen adam köye gelip neler dinlediğini gidemeyenlere anlatırdı.Hatta bu tiplere ajans lakabını takardık.Ajans o zamanlar haber anlamına geliyordu.Ajans Nuri.Çok iyi arkadaşımdı.

Sorum: Radyolu ilk yıllar nasıldı,neler hissettin ?

Dedemin Cevabı: Öncelikle hayatımızda hiç görmediğimiz bir şey girmişti hayatımıza.Gelmeden önce herkesten hikayelerini dinlemiştik zaten.İlk gördüğümüzde merak ettiğimiz ilk şey kutudan sesin nasıl çıktığı, nereden çıktığıydı.Çünkü herkes gibi böyle birşeyle ilk kez karşılaşıyorduk.

Sorum: İlk radyolar ne ile çalışırdı ?

Dedemin Cevabı: İçinde kocaman iki tane pil vardı.Bu piller de hemen bitmezdi.Bir sene dayanırdı.

Sorum: Radyoda ilk yayınlar nelerdi ?

Dedemin Cevabı: Cumartesi günleri arı stüdyosundan müzik yayınları olurdu.Saat başı haber yayınları yapılırdı.Arkası yarın vardı birde.Bunuda şöyle anlatayım sana şimdiki dizileri birinin radyodan anlattığını düşün.Toplanırdı herkes radyonun başına pür dikkat dinlerdi anlatan kişiyi.Bittikten sonra arkası yarın derdi.Oradan ismi arkası yarın kalmıştı.

Sorum:Radyolu dönemden keyif aldın mı ?

Dedemin Cevabı:Eskiyi düşününce tabiki çok güzeldi.Yokluk vardı belki ama biz mutluyduk.Yeni bir şey hayatımıza girdiği için herkes çok heyecanlı ve şaşkındı.Bizim evde radyo olmadığı zamanlarda aşağı köyden biri radyo açtığında sesi duymak için elma ağacına çıkmıştım bir keresinde.Rüzgarda dağ tarafından eserse sesi daha güzel daha net geliyordu :)





                       
   




                                                                                                                                Yaşar Yılmaz
                                                                                                                                   180403081